Ali Anlaş 16.sayı
erhaba kardeşle rim; bu hafta ki yazım da sizlere başarıyı kabullenip, yenilgiyi kabullenmeme zaafımızdan bahsede ceğim. Şu cümleyi hiç mi hiç, aklımdan çıkarmam. Kimse dünyadan bir şey almaz, dünya o’na hak ettiğini verir, sözü: İyisiyle kötüsüyle, başarılı olmakla veya kaybetmekle, gülmekle ağlamakla bir şekilde yaşamsürüyoruz. Bu yaşam önce kendimizi sorgu lamayı bize öğretmiş ise her şarta kazananız bilesiniz. Mutluluk veya sitem ha linde ben bunu hak ettim demeyeceksin asla; mute dil olup ben bunu ak ettim (özünü bozmadım, kir letmedim) diyebiliyorsan, kısaca kendini aşmışsan her şey tamam. Ama bu değerlendir meyi küçücük cüzzi irademizle değil.!! Hakim külli iradeye göre hak nizam çizgisine uygun yapma lıyız ve asla bir suçlu ara mamalıyız. Yoksa ukalalık hastalığı bulaşır, herkesi kendimizden kaçırırız, dinlemek zorunda olanlar da ya dalga gülücüğü ile dinler, ya da korkudan dinlermiş gibi yapar, hatta yalakalıktan avuç içleri patlayıncaya kadar alkışlar, slogan atar. Gâlesizlik en nefret etti ğim huydur, çünkü gâlesiz insan kendine zarar ver mekle kalmaz, toluma da zarar verir. Bu yüzden her gün, günümün muhasebesini yapmadan yat mamaya çalışırım. Son zamanlarda ki gün cel olayları ve yaşananları kendimce analiz ettiğim de çıkan sonuç beni güldürüyor, neden mi? Akılla dalga geçiliyor! Dik kat buyurun lütfen, aklımla dalga geçiliyor demiyorum!! Anladınız demi?? (Ekonomik bazda) Ko caman, kocaman insanlar gördüklerini görmezden gelirken, küçücük, küçü cük insanlar da onların caz gırlığını yapıyorlar, gel de gülme… Hadi; o kocaman koca man insanlar da kaybetme korkusu var! Ya hu siz de neyin korkusu var!! Yaşantınızı önünüze bir serin bakayım. Varlığının sebebini unutup, yaşamını bir insana bağlayandan korkacaksın ve kopa caksın. Kendi zararını kendisi çeksin deyip salı vereceksin. Değerli okurlarım; saat kırıldı diye vakit durmuyor. Kimsenin yokluğu da, kim senin sonu olmuyor. Yaratan, yarattı ise rızka şüphe yok.! Ama akla var, akıllı olalım diyor, saygıla rımı sunuyorum…