AYDINLAR OCAĞINDA PKK’NIN OLUŞUMU ANLATILDI
Prof. Dr. Bekir Biçer Konya Aydınlar Ocağında, Türkiye’de Kürt Hareketleri ve PKK’nın oluşum sürecini anlattı.

Prof. Dr. Bekir Biçer Konya Aydınlar Ocağında, Türkiye’de Kürt Hareketleri ve PKK’nın oluşum sürecini anlattı.
“Kürtçülük İstanbul’da doğdu,
Suriye’de olgunlaştırıldı”
Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde Prof. Dr. Bekir Biçer, Kuruluşundan Feshine PKK Hadisesini anlattı. Konevi Derneği Salonunda yapılan konferansta, tarihteki Kürt hareketlerinden örnekler veren Biçer “İstanbul’da doğan Kürtçülük Hareketi Suriye’de olgunlaştırıldı” tespitinde bulundu.
Programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, PKK konusunun netameli bir alan olduğuna işaret ederek, “Bekir Biçer hocamız ülkemizin bu konudaki önemli araştırmacı ve uzmanlarındandır. Biz de süreci onun bilgilerinden istifade ederek öğrenmeye, anlamaya çalışacağız” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Bekir Biçer Türkiye’de Kürt Tarihi üzerine yeterince çalışma yapılmadığına vurgu yaparak, “Türkiye bu konuda tarihi bilgilerle değil, el yordamıyla yönetildi. Türkiye bu alanı boş bıraktı ama başka devletler boş bırakmadı. Batılılar 1776’dan itibaren Kürt tarihi üzerine ciddi çalışmalar yapmaya başladı” diye konuştu.
Kürtlerin, Ön Asya olarak da bilinen Orta Doğu coğrafyasında iki bin yıldır var olduğunu anlatan Biçer, “Orta Asya’daki Türkler bölgeye geldi ve bin yılı aşkın zamandır Kürtlerle bir arada yaşadı. İlk Kürt gazetesi olan Kürdistan gazetesi 1898 yılında Bedirhan ailesi tarafından Kahire’de çıkarıldı. II. Meşrutiyet döneminde de Kürtler ilk defa örgütlenip cemiyetler kurdu, gazete ve dergiler çıkardı. İlk cemiyet İstanbul’da Kürdizâde Ahmed Râmiz Bey tarafından kurulan Kürdistan Azm-i Kavi Cemiyeti’dir. Bediüz-zaman Sâid-i Kürdi’de (Nursi) bu cemiyetin üyelerindendi” diye konuştu.
1908 yılında da Kürt Teavün ve Terakki Cemiyetinin Osmanlıcılık idealine bağlı bir hayır cemiyeti olarak kurulduğunu anlatan Biçer, “1910 yılında “Kürt Neşri Maarif Cemiyeti kuruldu. İki yıl sonra kurulan “Kürdistan Muhibban Cemiyeti, Amerika’da yaşayan Kürt toplumunun maddi ve manevi desteğiyle kuruldu. Aynı yıl Kürt Talebe Hevi Cemiyeti, İstanbul’da bulunan Kürt öğrenciler tarafından kuruldu. Bu cemiyet 1913 yılında “Rojî Kurd” (Kürt Güneşi) isimli bir dergi çıkardı fakat hükümet tarafından kapatıldı. Bu defa da Hetawê Kûrt adıyla dergi yayımladılar” diyerek sözlerini sürdürdü.
30 Aralık 1918’de kurulan Kürdistan Teali Cemiyeti hakkında bilgiler de veren Biçer, “Cemiyetin aktif üyeleri arasında Hicaz Eski Valisi Babanzâde Mustafa Zihni Paşa, Harput Eski Valisi Kemahlı Sabit, Bediuzzeman Said-i Nursî, Muş Milletvekili İlyas Samî, Kaymakam Abdulâzîz, Şeyh’ul- İslam Emin Paşagibi isimler vardı. Bu cemiyet 19 şube açtı. Cemiyet Başkan Seyyîd Abdulkadîr, bağımsız Kürdistan taleplerine karşılık (Türkler’in şu düşkün zamanında onlara darbe indirmemiz, Kürtlük şiârına yakışmaz. Şimdilik Türklere yardım etmekliğimiz lüzumludur) görüşünü savununca tam bağımsız Kürdistanı savununalar ayrılıp Kürt Teşkilât-ı İçtimâiye Cemiyetini kurdu. Bu cemiyet 1919 Ocağında İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiserliği’ne başvurarak bağımsız bir Kürdistan kurulması için yardım istedi, Sevr Konferansında Kürt Şerif Paşa’yı destekledi. Cemiyetin kendisi için seçtiği bayrak 1946 yılında Mahabat’ta kurulan Kürt devletinin ve sonra bütün Kürtlerin bayrağı olarak kabul edildi” diyerek devam etti.
1919’da İstanbul’da Kürt Millî Fırkası ve Diyarbekir ile Urfa’da Kürt Kulübü kurulduğunu anlatan Biçer Kürt isyanlarından örnekler verip, “1921 Şubat’ında Sivas'ın doğusunda bulunan Alevi Kürtler Ali Şir öncülüğünde Koçgiri İsyanını çıkardı. 13 Şubat 1925 Cuma günü de Şeyh Said’in Piran camisinde verdiği vaazdan sonra Şeyh Said isyanı başladı. Şeyh Said İsyanından sonra
Türkiye Cumhuriyeti kurulunca onlarca Kürt aydını ve binlerce Kürt Suriye’ye kaçtı ve burada yeniden örgütlendiler. Yani Kürt hareketi İstanbul’da doğdu, Suriye’de olgunlaştırıldı” dedi.
Kürt-Ermeni ittifakıyla 1927’de bağımsız Kürdistan kurma amacıyla Hoybun Cemiyetinin kurulduğunu ifade eden Biçer “Hoybun Cemiyeti İhsan Nuri Paşa’yı Ağrı İsyanı için başkomutan olarak tayin etti. Cemiyet, başta BM olmak üzere dünya kamuoyuna Türkiye’yi soykırımcı ve Kürt düşmanı olarak tanıttı. 1930’lardan itibaren de Kürtler Avrupa ve ABD de örgütlenmeye başladı. 1927’de çıkarılan ve üç yılda bastırılan Ağrı isyanından sonra 1937-38’de Dersim Olayı yaşandı” diyerek devam etti.
Türkiye’de Kürtçülük Faaliyetlerinden örnekler de veren Biçer, “1959’da Faik Bucak, Said Kırmızıtoprak (Dr. Şivan), Şerafettin Elçi, Musa Anter gibi 49 Kürt aydını tutuklandı. 1969’da önce İstanbul ve Ankara’da kurulan, daha sonra Diyarbakır, Ergani, Silvan, Batman gibi şehirlerde örgütlenen Doğu Kültür Ocakları Doğu illerinde seri mitingler yaptı. 1971’de Parti Demoqratik Kurdistan (Lı Tırkiya) kuruldu. Hareket, Türkiye'deki Kürtlerin demokratik hakları için silahlı mücadelenin şart olduğunu savundu. 1978’de ise PKK-Partiya Karkerên Kurdistanê, (Kürdistan İşçi Partisi) kuruldu. Araştırmalar, Türkiye’de PKK ile ilgili 164 Yüksek Lisans ve 25 tane doktora yapıldığını gösteriyor. Abdullah Öcalan Tapu Kadastro Meslek Lisesinde yatılı okudu. Sosyalizm Alfabesini okudu ve Marksist oldu. Mezun olunca memur olarak Diyarbakır’a atandı ve Doğu Mitinglerine katıldı. 1970’de tayini İstanbul Avcılar’a çıktı ve İstanbul Hukuk Fakültesine kaydoldu. 1971’de kaydını Ankara Siyasal’a aktardı. 1972’de SBF öğrenci iken Kızıldere olaylarını protesto etti, tutuklandı ve Mamak’ta yedi ay hapis yattı. 1977’de Ankara’da Apocular olarak bilinen taraftarları ile Dikmen’de ilk büyük kongresini yapıp örgütün iskeleti oluşturdu. Parti programı için Vietnam Komünist Partisinin programı benimsendi. Örgüt üyeleri yaptıkları bütün işleri bıraktı ve ihtiyaçlarını örgüt karşılamaya başladı ama bu kadar parayı nereden bulduklarını bilmiyoruz” dedi.
Ali Nihat Özcan’ın, (Mevcut veriler PKK’nın bir istihbarat örgütü tarafından oluşturulduğunu doğrular niteliktedir) şeklindeki tespitini hatırlatan Biçer, “Örgüt 1982’de Lübnan Beka’ya taşındı, kamp kurdu. 1982'de İsrail Lübnan'ı işgal etti ama PKK bölgede kalmaya devam etti, onlara dokunmadılar. 15 Ağustos 1984 günü akşam 21.30'da Siirt Eruh ve Şemdinli'de PKK ilk büyük ölçekli silahlı eylemini gerçekleştirdi” diyerek sözlerini sürdürdü.
Wikipedia verilerine göre PKK eylemlerinde 93 bin 500 kişinin hayatını kaybettiğini kaydeden Biçer, “Türkiye’nin terör örgütü PKK’ya yönelik stratejisi zaman içinde değişerek üç temel aşamada yeniden şekillendi ve başarıya ulaştı. Nitekim örgüt, 12 Mayıs 2025’ta kendini feshetme kararı aldı. Fetö operasyonlarından sonra Türkiye’nin PKK karşısında başarılı olması çok manidardır. Gelinen noktada PKK’nın Amaçları ve İç Dinamikleri Değişti ve Bağımsız Kürdistan Yerine Demokratik Türkiye’nin İnşası esas alındı. PKK silah bıraktı ama sınırımızın dışındaki PYD bağımsız Kürdistan için silahlı mücadeleye devam edeceğini gösteriyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli terör örgütü ile ilgili yürütülen süreçte çok önemli ve çok doğru mesajlar vererek yönlendirici oldu” diyerek konuşmasını tamamladı.