Babacan: Bahane üretmeden, laf üretmeden iş üreteceğiz
Iğdır’da konuşan DEVA Partisi lideri Babacan, “Bizde ‘Enkaz devraldık’ edebiyatı yok. Mazeret yok. Bahane üretmeden, laf üretmeden iş üreteceğiz.” diye konuştu.
Iğdır’da konuşan DEVA Partisi lideri Babacan, “Bizde ‘Enkaz devraldık’ edebiyatı yok. Mazeret yok. Bahane üretmeden, laf üretmeden iş üreteceğiz.” diye konuştu.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Iğdır’da miting gerçekleştirdi. Mitingde enkaz devraldık edebiyatı yapmayacağız diyen Babacan, “Bizde ‘Enkaz devraldık’ edebiyatı yok. Mazeret yok. Bahane üretmeden, laf üretmeden iş üreteceğiz. Alın teri hakkını alsın diye çalışacağız. Hep beraber zenginleşeceğiz. Buzdolabınızda eksilenlerin yerine konulmasını, pazar torbalarının dolmasını sağlayacağız” açıklamasında bulundu.
Babacan, Iğdır’da gerçekleştirdiği mitingde şunları söyledi:
“Sadece ‘Nasıl ucuz elektrik satıyoruz’ diyebilmek için barajlardaki suyu tükettiler. O su bize tarım için, sulama için lazımdı. Damadın bakanlığı döneminde, ‘Bak ne güzel yönetiyor enerjiyi’ dedirtmek için barajlardaki suyu tükettiler. O gün bugündür Türkiye’deki barajların su seviyesi bir türlü eski noktaya gelemiyor. Hepsini biliyoruz.”
“Bizde ‘Enkaz devraldık’ edebiyatı yok. Mazeret yok. Bahane üretmeden, laf üretmeden iş üreteceğiz. Alın teri hakkını alsın diye çalışacağız. Hep beraber zenginleşeceğiz. Buzdolabınızda eksilenlerin yerine konulmasını, pazar torbalarının dolmasını sağlayacağız. Bayramda torununa harçlık veremeyen dedelerin, ninelerin cüzdanının dolmasını sağlayacağız. Evladının eğitimi için binlerce lira döken, ama yine de torpilsiz iş bulamayan ailelerin huzura kavuşması için çalışacağız.”
“Ben ‘ülkemiz sanayide gelişsin, rekabet artsın; üreticiler, yatırımcılar siyasetçilere bağlı kalmasın’ diyorum. Onlar ‘Vay Babacan savunma sanayiine karşı’ diyor. Arkadaş, ben böyle bir şeyi ne zaman söyledim, göster hele. Yok, yalan söylüyorlar. Ben ‘TOGG var ama gençler alamıyor. Önemli olan gençlerin araba alacak maddi güce kavuşması’ diyorum. ‘Vay Babacan yerli üretime karşı’ diyorlar. O İletişim Başkanlığı, 100 milyonlarca lira para harcıyor, Cumhurbaşkanı’na direkt bağlı. Görevleri, kendi hatalarını örtmek, başkalarını karalamak. Bu milletten topladıkları vergiyi, bu millette yalan söylemek için kullanıyorlar. Biz, yönetime geldiğimizde, iyi yapılan, dürüst yapılan bütün projelere aynen destek vermeye devam edeceğiz. Hatta çok daha iyi projelerin altına imza atacağız. Eksiği varsa tamamlayacağız, yanlışsa düzelteceğiz.”
“Dün gene bana ‘Bebecan’ demiş. Ben, gençler adına, ‘Bebecan’ diye adlandırılmaktan gurur duyarım. Gençlere imkan tanındığında ne kadar büyük başarı ortaya koyabileceğini zamanında ispatlamışım. Ne zaman bir başarıdan bahsedecek olsa eski defterleri kurcalaması gerekiyor. Orada da karşısına ben çıkıyorum, kafası bozuluyor. Ondan sonra Bebecan aşağı, Bebecan yukarı. ‘Ben faizle mücadele edeceğim’ diye yetki isteyen Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en yüksek faizini ödeyen devlet başkanı oldu.”
“Hedefimiz, eşit vatandaşlık ilkesini hâkim kılmaktır. Ülkemizde tam demokrasi olsaydı, eşit vatandaşlık olsaydı demokrasimizin üstünde kayyumların gölgesi gezmezdi. Şehirlerimizde seçmen iradesi gasp edilmezdi. Bu topraklarda konuşulan hiçbir dil yok sayılmazdı. Hiçbir dile ‘bilinmeyen dil’ muamelesi yapılmazdı. Hayalimizdeki Türkiye, hepimizin Türkiye’sidir. Etnik, dini, mezhebi ve kültürel tüm çeşitliliğimizi sahipleniyoruz. Hepsi zenginliğimizdir.”
“Her düşünce Meclis çatısı altında temsil edilecek. Sorunlarımızı TBMM çatısı altında meşru demokratik siyasetle çözeceğiz. Sorunlarımızı çatışmayla, şiddetle çözemeyiz. Tam demokrasi yolunda canla başla çalıştık, çalışıyoruz. Fikirlerden korkulmaz. Düşünceyi yasaklayamazsınız. Herkes hür, özgür düşünce hakkına sahiptir. Ülkemiz, hiç kimsenin dışlanmadığı, hiçbir fikrin ötelenmediği bir ülke olacak inşallah. Türkiye’nin güçlenmesinin yolu, herkesin özgürce konuşabilmesinden geçer.”