Çok zor olmamalı…

Çok zor  olmamalı…

Bu zaman da o kadar zorlu yol ki bitmek bitmeyen, gittikçe zorlaşan, zorluk derecesi artan, gülmeyi arzu ederken her gün ayrı ayrı ağlayan, şükür ve az da olsa sevip güvendikleri yaşamaya çalışan, her şey olup ama, kadın görünüp olamayan kardeşlerim, selam ve muhabbetlerimle merhaba… Uzun uzun düşündüm bu hafta sizlere ne yazayım diye? Ama bu kadar olumsuzlukların içinde çiçek böcek yazmayı da kendime uygun görmedim. Küçüklüğüm gözümün önüne geldi şöyle daldım gittim. Her şeyi annem hazırlar, yedirir, içirir giydirir, okula götürür, akşam olur babam işten gelir biraz oynar güleriz, kısaca severiz seviliriz. Sevgi dolu bir ailenin yaşam mükafatı yani. Elhamdülillah şanslı bir çocuktum, zamanın nasıl çabuk geçtiğini de buna bağlıyorum. Ama ülkemde benim kadar güzel bir çocukluk evresi geçirmemiş olamayan kardeşlerimde var, biliyorum. Küçücük kalplerinin korkuya ve sevgiye aç bir yaşamla gençlik dönemine girmesi, ilk önüne çıkana bağlanmasını zorunlu kılıyor. Üç beş yalana, birkaç tatlı söze kanıp zehre dönen hayatlar… Gözümüzün önünde cereyan eden bu yaşamsal örnekler bizi öz eleştiriye sevk edip, BEN NEREDE HATA YAPTIM? Deyip kendimizi sorguluyor muyuz? Bu öz eleştirinin makul sonuçlarını çocuklarımıza olumlu yönde tatbik edip, bu yöntemle ailecek ve toplumca huzurlu olmaya katkı sağlıyor muyuz.? Yoksa.? Aslan oğluma yakışır, aman kızım boş ver o olmazsa başkası mı yok? Gibi sözlerle bastırılmış duygularımızı gün yüzüne mi çıkarıyoruz.!! Daha, daha bir tık ileri giderek en büyük aile milletimizi yöneten devlet büyüklerimizin, torba, poşet, çuval adı her ne ise, bir günde istedikleri yasayı çıkarırlarken, toplum ve aile ile ilgili düzenlemeleri neden umursamadıkları da, acı ama görünen gerçek… Yürekten soruyorum.?? Caydırıcı ağır yaptırımların yürürlüğe girmesi için.!! Daha kaç kadın ölmeli.? Kaç çocuğa daha taciz edilmeli.? Ne kadar daha hayvanlara işkence edilmeli.?? Ne kadar daha ormanlarımız yanmalı.? Ne kadar daha.? İnsan görünümlü insanca yaşamayı bilmeyenlere tahammül edilmeli.?? Merhum Neşet Ertaş’ın “KADINLAR İNSAN, GERİSİ İNSANOĞLUDUR” bu güzel sözüne yüreğimi yaslayarak, ilk öğretmen “ana” kadınlarımıza: Bu dünya da insan olmak çok zor olsa da; insan, insanoğlu yetiştirmek ÇOK ZOR OLMAMALI diyor, hepinizi Allaha emanet ediyorum…