NESEBİN DOLDURAMADIĞI BOŞLUK.

Aslım şudur, faslım budur,bize filan falan derler,biz şuyuz biz buyuz diye övünüp durma, kişinin aslı ve kıymeti, değeri, yaptığı ve kendine, ailesine milletine ümmetine faydalı olduğu kadardır.

 

Eğer imanda amelde

taat ve ibadetlerde bir kusur,bir eksiklik bir noksanlık ve bir boşluk olursa,Yüce Allah'ın affı ve mağfireti hariç kişinin sahip olduğu neseb o eksikliği gideremez,o boşluğu dolduramaz.

 

Lafla peynir gemisi yürümez derler ya,

Sa'di Şirazi bunu şöyle özetliyor:

 

Allahım! Eğer mesele konuşmaktan ibaret ise ben herkesin başında bir tâcım( çünkü çok konuşuyorum),yok eğer iş icraatten ibaretse ben bir karıncaya muhtacım( çünkü ben bir şey yapmıyorum).

 

Salât ve selâm ona olsun Rasulullah Efendimiz bu konuda bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır:

 

Kimin ameli onu  geciktirmiş ve arkada

bırakmışsa, nesebi onu öne götürüp(seyrini) hızlandıramaz.

İnsanlar,sırat köprüsünden geçerken birisi sırtında amel torbası olduğu halde geç kalır ve seri bir şekilde sırattan geçenlerle beraber geçemez,der ki: Allah'ım dünyada iken değer vermediklerim bile beni geçti, beni niye geç bıraktın? Yüce Allah buyurur ki: Seni geciktiren ben değilim,amelindir,sen nesebine,soyuna sopuna güvendin (dünyada ihmalkarlık yaptın)onun için bugün bu haldesin.

 

Ey Yüce Allahım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi soyuna,

nesebine,aklına, ilmine,malına ameline, ve insanlara değil,Yüce Zatına ve rahmetine güvenen kullarından eyle.

 

Ahmet ÖZKAN