Sıcak Siyaset ve Ekonomi…
Bu haftaki yazımı yalın bir dil ile ekonomiye ayırmaya çalışacağım sevgili dostlarım, geçen hafta bizim piyasalarımızın kapanacağı saatler de ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Powell’in sinyalini verdiği uzun süreli yüksek faiz konusunu gelin bir inceleyelim. FED’in faiz artırımı kararı ile neler olabilir? Birçok gelişmekte olan ülkeler dolar cinsinden borçlanır. Nelere borçlanır? En başta enerji doğalgaz elektrik gibi temel yaşam gereksinimlerine borçlanır. FED in faizleri yükseltmesi, borç alma maliyetini artırmaktadır. Buna ek olarak gelişmekte olan ülkelerin (geçmiş yazılarımda bahsettiğim) risk primlerini yükseltir. Risk primleri yükselen ülkelerin böylece borç almaları daha da zorlaşır. Yüksek faizin doların gelişmekte olan ekonomi para birimleri karşısında ki değerini yükselterek ithalat maliyetini yukarı çekmesi ve enflasyonist baskıyı artırması beklenir. Haftanın başında ise dış ticaret açığı 10.7 milyar dolar ile rekor seviyeye çıktı. (bloomberg) Türkiye dış ticaret açığı temmuz ayında yıllık yüzde 147 artarak, 10,7 milyar oldu bu dönemde ihracat %13,4 ithalat ise %41.4 artış kaydetti. Merkez Bankası‘nın güncel net uluslararası rezervi açığı ise 51.8 milyar dolar! Dış ticaret açığı verilerin yukarıda söylediklerimizi doğrular niteliğindedir. Hafta ortasında doğalgaz ve elektrik zamları da maalesef enflasyonist artışın süreceği öngörüsünü desteklemektedir. Siyaset gündemi de çok sıcak; Seçime yaklaşılan her gün, bu sıcaklık kendini bir alev topuna bırakacak özellikle sosyal medya ağlarında görülmeyeni göreceğiz duyulmayanı duyacağız sanki, son haberler bir fragman niteliğinde tabi bir aksilik olmazsa diyordum ki, ilk sinyali sayın Bahçeli verdi ‘’Sosyal medya mutlaka denetim altına alınmalıdır.’’ Erol Olçok 11 seçim AK parti için çalışmış, 2016 yılında Boğaziçi Köprüsü’nde evladıyla birlikte şehit olmuş birisidir. Erol Olçok’un eşi Nihal Olçok kendi ifadesi ile yazıyorum eğer ki, Sedat Peker’e ‘’Benim vekaletimi kabul eder misiniz bilmiyorum ama? Bende bana yaşatılanlar için vekalet vermek istiyorum size. Ben başa çıkamadım yorgunum ‘’ diyorsa toplum içinde kimler, nerelerden neler ister hale gelmiştir. Sizin takdirinize bırakıyorum. İtibarsızlaştırma, küçültme dahası aşağılama gibi sert söylemler ve ayrıştırıcı cümlelerin bırakın siyasi malzeme için kullanılması normal olarak bile söylenmesi kabul edilemez. İnsanımız gerginlik den bıktı usandı artık! İnsanımızın iki önemli şeye her şey den çok ihtiyacı var İLKİ ekonomide rasyonalist çözümler ikincisi kucaklayıcı sevgi dolu bir toplum olabilme sözlerimi ise SOKRATES ‘in şu anlamlı cümlesi ile bitiriyorum.’’ Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın.’’ Haftaya görüşmek dileği ile sağlıcakla kalın.