İYİ PARTİDEN ÖĞRECİLERE BAŞARILAR

İYİ PARTİDEN ÖĞRECİLERE BAŞARILAR

Yargı kararına rağmen keyfi bir uygulama ile Andımız’ın yasaklanması dahi Milli Eğitim ideallerimize vurulan en ağır darbelerden biri olmuştur.

Çocuklarımızın, “Ne mutlu Türküm diyene!” diye haykırmasından rahatsızlık duyanların gerçek niyetinin, kimliksiz bir zihniyete sahip, kula kulluk eden bağımlı bireyler yetiştirmek olduğu net biçimde anlaşılmıştır.

Eğitimde temel felsefe, nitelikli eğitimin yolunu açmak, fırsat eşitliğini sağlamak, devlet güvencesiyle parasız eğitime geçiş yolunda çalışmalar yapmak, sonuç itibarı ile liyakat sahibi gençler yetiştirmek olmalıdır.

Geleceğin aydınlık Türkiye’sini kurmanın da insan hak ve hürriyetlerinin egemen olduğu, hukukun tüm kurum ve kurallarıyla işlediği, adaletin herkesi için tesis edildiği, laik ve demokratik bir ülkede yaşayabilmenin de tek yolu, milli eğitimdeki bu ideallerin hayata geçmesiyle mümkündür.

Türk Eğitim Sistemi’nde; Atatürk ilke ve devrimleri esas olmalı, milli ve manevi hassasiyetler korunup kollanmalı, laik ve bilimsel eğitim ilkelerine uyumlu politikalar üretilmelidir.

Aynı şekilde; devlet denetiminde olması gereken okullarımızda ve öğrenci yurtlarımızda, dar ve sabit gelirli ailelerin çocuklarını ücretsiz yararlandırmaları esas alınmalıdır.

Devletimizin hiçbir biriminin olur vermediği, kaçak tanımlamasıyla tarif edilen sözde eğitim ya da barınma merkezlerine, bırakın müsamaha gösterilmesini, derhal kapatılmalarıyla ilgili işlemler gecikmeksizin yapılmalıdır.

 

Dernek ve vakıf ağırlıklı eğitim ve yurt merkezlerinin, Türk devleti ve Milletinin duyarlıkları doğrultusunda denetlenmeleri sağlanmalı, elbette ki Anayasamızda ve yürürlükteki yasalarımızda ifadesini bulan Türk eğitim sisteminin ilke ve prensiplerine uygunluğu tescil edilmelidir.                                                Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızda, milli bilincin ve ulusal değerlerimize aidiyet duygusunun güçlenmesi için; yargı kararına rağmen yasaklanan ‘Andımız’ tekrar bütün yurt sathında okutulmaya başlanmalıdır.

Ailelerin belini büken ağır kırtasiye masraflarının yükü devletimiz tarafından sübvanse edilmeli, okul ve derslik sayısının yetersizliği ile sınıf mevcudiyetlerinin aşırı kalabalıklığından kaynaklanan sorunlar giderilmelidir. 

Öğretmen açığı, atanamayan öğretmenlere ders başı yaptırılmasıyla telafi edilmeli, okulsuz köyler ve taşımalı eğitim sisteminin sancıları ortadan kaldırılmalıdır. Biliyoruz ki; Türkiye’de İlkokul 4. sınıfların yüzde 40’ı ve 8. sınıfların yüzde 46’sı okula aç gidiyor ve tam 1 milyon 358 bin çocuk açlık sınırında bulunuyor. İYİ Parti olarak çocuklarımıza o nedenle okullarda beslenme projesi geliştirmiştik. Şimdi burada İktidara sesleniyoruz; hadi bakalım seçim döneminde, bizden kopya çekerek verdiğiniz ücretsiz yemek sözünü yerine getirin!

Kısacası, öğrencilerimizdeki beslenme sorunlarının üzerine mutlaka ama mutlaka eğilinmeli, sağlıklı ve nitelikli bireyler yetiştirilmesi için eğitimimiz, dünyadaki evrensel kalite standartlarına yükseltilmelidir.

Öğretmenlerin açlık sınırında (özellikle özel okullarda) çalıştırılmalarının önüne geçilmeli, ebeveynlerin üzerindeki maddi manevi ekstra bir yük olan servis çilesine son verilmelidir.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.  

KADİR ULUSOY- İYİ PARTİ İL BAŞKANI