Konya’da tehdit arttı!

Konya’da yer altı suları gün geçtikçe azalıyor. Çok Acil önlem alınmazsa Konya Ovası yok olacak. En büyük su tüketiminin ruhsatsız kuyulardan kaynaklandığını ifade eden Başkan Arslan, tehlikenin gün geçtikçe büyüdüğünü söyledi.

Konya’da yer altı suları gün geçtikçe azalıyor. Çok Acil önlem alınmazsa Konya Ovası yok olacak. En büyük su tüketiminin ruhsatsız kuyulardan kaynaklandığını ifade eden Başkan Arslan, tehlikenin gün geçtikçe büyüdüğünü söyledi.

  

Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, ruhsatsız su kuyularının yer altı sularına büyük zarar verdiğini vurguladı. Yeni Haber Gazetesi’ne açıklama yapan Başkan Şükrü Arslan, bir an önce tedbir alınması gerektiğini söyledi. Başkan Arslan, yer altı suları hakkında şu bilgileri aktardı; “DSİ verilerine göre, Konya’da sulama amaçlı kullanılan su miktarı yaklaşık olarak 4.3 milyar metreküp. Bu suyun 1.9 milyar metreküpü yüzey suları dediğimiz sulardan oluşuyor. 2.4 milyar metreküpü ise yer altı sularından kullanılıyor. DSİ’ye göre yaklaşık 35 bin civarında ruhsatlı kuyular mevcutken, Konya Kapalı Havzası’nda 2008 yılında yapılmış olan çalışmaya göre 65 bin civarında kaçak kuyunun olduğu belirlenmişti. Bu sayının günümüzde yüz bini geçtiği tahmin ediliyor.”

 

 ‘YER ALTINDA SONSUZ BİR SUYUMUZ YOK’

Yer altındaki suların sonsuz olmadığını vurgulayan Arslan, “Vatandaşın kendi imkanlarıyla, DSİ’ye bilgi vermeden kazdırıp tarım faaliyetlerinde kullandığı kaçak, ruhsatsız kuyular oldukça fazla. Şu anda 2.4 milyar metreküp yer altı suyunun kullanıldığı hesaplanıyor ama ruhsatsız kuyularla bu rakamın katbekat daha fazla olduğunu tahmin ediyoruz. Yer altı sularımız bundan 10-15 yıl öncesinde ortalama olarak yarım metre ile bir buçuk metre arasında düşüm gösterirken, günümüzde bazı bölgelerde 10-15 metrelere varan düşümler görülüyor. Yer altımızda sonsuz bir suyumuz yok.” ifadelerine yer verdi.

 

 

‘KURAK BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ’

Yağışların beklentinin altında olduğunu söyleyen Arslan, “Zaten kurak bir dönemden geçiyoruz. Yağışlar beklentilerin ve normallerin çok altında. Yağdığı zaman da aşırı yağarak sel oluşturuyor. Bu tür seller yer altı sularına karışmıyor. Yüzey suyu olarak göletlere ve barajlara gider. İklim değişikliğinden ve kuraklıktan kaynaklı ciddi sıkıntılarımız var. Bu sıkıntılardan kaynaklı olarak yer altı sularımız beslenmiyor. Bir de aşırı tüketim mevcut. Aşırı tüketim ise tarımdan kaynaklanıyor. Biz su fakiri olan bölgemizde, su zengini olan yerlerde yetiştirilecek mahsuller ekiyoruz. Havzamızın ihtiyacı kadar ekeceğiz ama bunun fazlası suyumuza büyük zarar veriyor. Çok fazla su istiysen mahsullerin ekilmesi, yer altı su seviyemizin hızlıca düşmesine sebebiyet veriyor.” şeklinde konuştu.

 

 

‘TAMAMEN BİTEBİLİR’

Bilinçsiz kullanımın yer altı sularını tamamen bitirebileceğini ifade eden Arslan, “Çok yakın bir zamanda ne yazık ki yer altı su seviyemiz tamamen bitirmemize sebep olacak. Çitçilerimiz bu konuda bilinçsiz hareket ediyor. Kuyularda yapılan çok büyük israflar var. Devlet desteğiyle GES projesi kapsamında yapılan ücretsiz sulama sebebiyle suyu kapatmayan birçok çiftçi var. Bunun yanında tarım mahsullerinde oluşan hastalıklara çare olarak suyu gören çiftçiler, daha fazla su vererek kuyuları kapatmıyorlar. Bunlarla ilgili mutlaka önlem almalıyız. Çünkü bu şekilde geleceğimizin teminatını yok ediyoruz.” dedi.

 

 

‘SU YOKSA MEDENİYET YOKTUR’

Yer altı sularının bilinçli kullanılması gerektiğinin altını çizen Arslan, “Konya Kapalı Havzası, Niğde’yi, Karaman’ı ve Aksaray’ı da içine alan bir havza. Bu 4 ilde yaşayan insanların da bu yer altı sularında hakkı var. Bunca insanın hakkı olan suyu 200-300 bin insanın hunharca harcayıp, yok etmeye hakkı yok. Hepimizin suyu, hepimizin geleceği. Bu şehri çoraklığa ve kıraçlığa sürmemeliyiz. Su yoksa medeniyet yoktur. Su yoksa hiçbir şey yoktur. O yüzden kesinlikle tasarruflu ve bilinçli tüketmeliyiz. Konya ilkbahar döneminde aşırı yağış aldığı için baraj ve göletler ise doluluk oranındaydı. Şu anda da herhangi bir sorun söz konusu değil. Ama bu sürdürülebilir değil. Bir dönem bu şekilde olabiliyor ama bir sonraki dönem tam tersi de yaşanabiliyor.” diye aktardı.

 

 

‘BİR AN ÖNCE ÖNLEM ALINMALI’

Yer altı sularının korunması için önlem alınması gerektiğini dile getiren Arslan, “Konya Kapalı Havzası için bölgesel tarım politikası gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bir an önce yapılmalı. Çünkü çok geç kalmış durumdayız. Her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz. Daha az su isteyen mahsuller teşvik edilmeli ve çiftçiler buna yönlendirilmeli. Çiftçiler silajlık mısır ve yoncanın mahsulünden kazandığı ücreti, daha az su isteyen tarım ürünlerinde de kazanabilmeli. Bunun dışında birebir çiftçilerle iletişim kurularak yer altı sularıyla ilgili bilgilendirmeler yapılmalı. Vatandaşlar nasıl evlerinde kullandığı sayaçlı suyu düşünüyorsa, hiçbir ücret ödemeseler bile yer altı sularını da düşünmeliler. Sürdürülebilir tarım yapmak istiyorlarsa böyle bir tasarrufa muhakkak dikkat etmeliler.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.