Osmanlı’dan günümüze uzanan vazgeçilmez lezzet: "Küflü peynir"
Osmanlı döneminde savaşan askerlere zindelik için yedirilen ve kılıç yaralarının tedavisi için kullanıldığı kayıtlara geçen "küflü peynir" olarak bilinen tescilli "yeşil peynir", günümüzde de ilgi görmeye devam ediyor.
Osmanlı döneminde savaşan askerlere zindelik için yedirilen ve kılıç yaralarının tedavisi için kullanıldığı kayıtlara geçen "küflü peynir" olarak bilinen tescilli "yeşil peynir", günümüzde de ilgi görmeye devam ediyor.
Türk mutfağının önemli kahvaltılık besinlerinden olan küflü peynir, lezzeti ile dünya mutfağında da sıklıkla tüketiliyor. Osmanlı döneminde savaşan askerlere zindelik için yedirilen ve kılıç yaralarının tedavisi için kullanılan lezzet, günümüzde de "yeşil peynir" olarak tescillenerek tüketilmeye devam ediyor. Halk dilinde küflü peynir olarak bilinen bu lezzet, yaklaşık 6 aylık bir üretim sürecinden sonra sofralara geliyor.
Konya’nın halk arasında Kadınlar Pazarı olarak meşhur olan Melike Hatun Çarşısı’nda esnaf olan Fatih Canfeda, “Yerli peynir küflüsü var, bunun içinde doğu yöresinden gelen peynirleri küflendiriyoruz. Yerli peynir küflüsünü satıyoruz biz. Sezonda 4 ile 5 bin ton arasında peynir yapılıyor Konya’da. Türkiye’de ise 13-14 ile peynir gidiyor. İstanbul’da bulunan en lüks lokantalara peynir gönderiyoruz. Yurt dışında olan müşterilerimiz oluyor. Japonya’dan, Amerika’dan ziyarete gelenler tadıp çok beğenip alıyorlar. Fransa’nın meşhur peyniri var, kilosu 800 lira, biz burada bu peyniri 130 liraya satıyoruz. Onlar da şaşırıyor. Süzme peynirler sağlığa faydalı değil, peynir suyundan yapılıyor ama bu peynir köylerden toplanan peynirlerle yapılıyor. Katkı maddesi olmadan toplanan doğal peynirler getiriliyor, daha sonra çekilip çuvallara basılıyor ve olgunlaşma sürecine bırakılıyor” dedi.