TARİHTEN YAPRAK

TARİHTEN BİR YAPRAK

Hz.Ali diyor ki :

Devletin dini adalettir”

Bugün geldiğimiz noktaya  bakıyorum.

Ne hukuk kaldı, ne adalet.

Hakimler, Savcılar baskı altında.

İstedikleri karar verilmez ise, ya görev değişikliği, ya başka yere atama.

İsterseniz inceleyiniz bakınız.

Elbette vicdanı ile, yasalara uygun  karar veren hakem ve savcılar vardır. Onlarda olmasa  yandı , gitti keten helva…

Dönelim Osmanlı’ya Fatih Sultan Mehmet hanın dönemine…

Konyalı bir tüccar, Venedikli bir tüccara kumaş siparişi verir. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru  gemi batar. Parasını alamayan Venedikli tüccar bunun üzerine Konya kadısına baş vurur.

Konyalı tüccar buna itiraz eder.

Kadı hazretleri, ben sipariş ettiğim kumaşları almış değilim. Bu vaziyette para ödemem mümkün değildir.

Konya Kadısı şöyle hükmetmiş:

Venedikli kumaşları gemiye yüklemiş , geminin batıp bakmaması onun elinde değil, ancak Yüce Allah’ın takdiri vuku bulmuştur. Venedikli kumaşlarının parasını alacaktır.

Umut etmediği adalet karşısında Venedikli şaşkına dönmüş ve demiş ki:

Bizimde ticaret kanunlarımız var O kanunlarda adaletin yerine getirilmesi için konulmuştur. Fakat hiçbir Venedikli hakim, haklı da olsa bir Müslüman için bir Hristiyan’ı mahkum etmez.

Bu olaydan sonra Venedikli tüccar Kelime-i Şahadet getirerek Müslüman olur.

                                                                                             DURSUN SEYİS