BÜYÜK KIYMET

İnsanın geride kalan ve henüz gelmeyen ömrü baha biçilmez en büyük sermayedir.

Bu ömürle geçmişte  yapman gereken fakat yapmadığın veya yapamadığın ( amelleri, hayır hasenât ve iyilikler)i yaparsın, hem de (âdeta  boş geçen ve ölü mesabesinde olan) ölü vakitlerini ihya eder açığı kapatırsın ihya edersin.

Yani süt emen bir çocuk nasıl annesine bağlı ve ona bağımlı hisssdiyorsa kendini sen de elindeki zamanı değerlendir, kaçırma ona bak,onunla meşgul ol, zira geçen zamandaki kusurları bu elindeki an ve zamanla ancak telafi edebilirsin, geçmişte katledilen boşa geçen o kıymetli günler elde kalan bu baha biçilmez saatlerle ancak diriltilir.

 

Elimizde kalan ve ne kadar olduğunu bilemediğimiz ömür neye benzer? Şuna benzer;

Bir Anne düşünün on oğlu var, dokuzu  şurda burda şu yaşta,şu sebepten dolayı vefat etti, elinde tek bir oğlu kaldı,bu anne  bu oğlunu ne kadar sever, onu ancak yüce Allah ve o anne bilir,bu anne bir şey aldırmak için bu oğlunu karşıdaki dükkana,bakkala bile göndermek istemez, kendi gider ve derki: Benim hayatım sana bağlı on kardeşinin sevgisi sende münhasır kaldı ne olur sen gitme ben gideyim,zira benim hayatım sana bağlı ve ben senin için yaşıyorum, bu anne için elinde kalan son oğlu ne kadar kıymetli ise bizim elimizde kalan ve ne kadar olduğunu bilemediğimiz ömrümüz o kadar,hatta daha daha Kiymetlidir, çünkü bu annenin son oğlu vefat ederse ve sabrederse inşallah ona sekiz Cennet kapısı açılır, ama bizim elimizde kalan bâkî ömrümüz boşa geçerse bırakın sekiz cennet kapısının açılmasını, nasıl sorguya çekileceğimizi herhalde biraz tahmin edebiliriz.

 

Allahım bizleri ve bütün mü'minleri, vaktini nakitten de kıymetli bilen, dolu dolu iyiliklerle,seni razı eden amellerde geçiren, mes'ud ve bahtiyar kullarından eyle .

 

Ahmet ÖZKAN

Emekli Müftü