Ahmet hoca yazısı

İŞTE BURDAYIM DİYEBİLMEK.

 

 

Kişi kimin oğlu olursa olsun, kimlerden olursa olsun edep kazanmalıdır,

eğer terbiyeli,nazik,zarif olur da her hususta haddini bilip sınırı aşmazsa,yani edepli olur yerinde ve ölçülü davranırsa,bu güzel edep

nesebin boşluğunu doldurur,o zaman kişi çok asil ve meşhur bir aileden olmasa bile bir nâkısa ve boşluk kalmaz.

Asıl asîl kişi, herhangi bir hizmet veya ihtiyaç

olursa,din ve mukaddesât uğrunda,mazlum ve mağdur insanların yardımına koşma hususunda rehavet göstermeyen,elini taşın altına koyandır,

gerçek er kişi, hizmette hezimete uğrayan,iş yapmayıp benim babam filan kişidir,bize falanlar derler deyip soyuna sopuna ucuz yaslanan değildir.

Böyle bir boşluğu hiç bir nesep dolduramaz, dünyada bu nesebin belki geçici maddi faydasını görür ama, âhirette faydasını göremez,zira âhirette geçerli olan akçe takva, salih amel ve kalbî selim'dir.

 

Muhammed bahaeddin

Nakşibendi (k.s)nin bu hususta bir sözü şöyledir:

 

Beni edebe muvaffak etmesini yüce Allah'tan

diliyorum, edebî olmayan bir kişi, alemlerin rabbi olan Allah'ın rahmetinden mahrum kalmıştır.

  

Yüce Allah'a ancak edeple güzel kul olunur dolayısıyla her yerde edepten ayrılmamak ve güzel ahlaka sahip olmak kulluğun gereğidir Rasulullah Efendimiz kişinin güzel ahlakı sayesinde ibadetle erişilecek yüksek derecelere ulaşacağını haber vererek ahlakı ibadetten ayırmamıştır.

Ebu Davûd Edeb: 7                    

  Maksadına ulaşan edeple ulaşmıştır maksada varmadan Yolda kalan edepten yoksun olduğu için yolda kalmıştır.

Ya Rabbî bizlerin ve bütün mümin kardeşlerimizin amellerini Salih,takva'dan azığımızı bol eyle,

şu beden ülkesinin âdetâ padişahı olan kalbimizi selîm eyle, şübhesiz bu asla sana zor değildir.Allahım! Bizlere, Yüce Allah'a Rasulullah'a,âlimlere ve gönül  erlerine karşı edebli olmayı  nasîb eyle.

 

Ahmet ÖZKAN

Emekli Müftü