TÜRK-İŞ dün ‘eylemlere’ yeniden başladı, Hak-İş ise ‘barışçıl sonuç’ için uyarı yaptı: İşçinin öfkesi büyüyor
TÜRK-İŞ dün ‘eylemlere’ yeniden başladı, Hak-İş ise ‘barışçıl sonuç’ için uyarı yaptı: İşçinin öfkesi büyüyor
Hak-İş ise ‘barışçıl sonuç’ için uyarı yaptı: İşçinin öfkesi büyüyor
TÜRK-İŞ dün ‘eylemlere’ yeniden başladı, Hak-İş ise ‘barışçıl sonuç’ için uyarı yaptı: İşçinin öfkesi büyüyor
Yumuşak davranmakla eleştirilen Hak-İş Türkiye’de ciddi bir paylaşım sorunu yaşandığını belirterek grevi hükümetin tavrının belirleyeceğini belirtti ve makul teklif beklediklerini açıkladı.
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde hükümetin hâlâ üçüncü bir zam teklifi teleffuz etmemesi karşısında sendikalar yeniden hareketlendi. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) dün işyerlerini terk etmeyerek eyleme yeniden başladı, perşembe günü iş bırakacak. Süreci daha temkinli yönettiği için eleştirilen HAKİŞ ise hükümete makul teklif bekledikleri uyarısını yaparak “barışçıl sonuç isteğini” açıkladı.
Kamu işçilerini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde belirsizlik sürüyor. İlk altı ay için yüzde 17, ikinci yarı için yüzde 10 zam teklifinin yarattığı kriz atmosferinde 600 bin kamu işçisi, hükümetin üçüncü teklifini bekliyor. Gözler, bu süreçte tutumlarının ne olacağı kritik önem arz eden işçi konfederasyonlarına çevrilmişken, Hak-İş Konfederasyonu sahadaki eylemleri ve olası grev sinyaliyle sürecin kritik bir aşamaya geldiğini duyurdu.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, toplu iş sözleşmesi sürecini “havadaki uçağa” benzeterek “Mutlaka uçak inecektir; Allah korusun ya kazayla ya da normal iniş yapacaktır ama havada kalmaz. Biz bu sürecin barışçıl şekilde, masada müzakere yoluyla, herhangi bir kriz, grev ya da benzeri sorunlar yaşamadan sonuçlanmasını istiyoruz. Ancak bütün bu çabalarımız, kamu işverenleri sendikası ve hükümetin tavrına bağlı. Sendikalarımız sahada” dedi. Türkiye’nin kaynakları olduğunu, ancak bu kaynakların adil paylaşılmadığını vurgulayan Arslan, “Dolar milyonerlerinin en çok arttığı ülke Türkiye olmuşsa, yüz binler ev kirasını ödeyemiyorsa ortada bir paylaşım sorunu vardır. Artık makul bir teklif bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜRK-İŞ ise şehit haberlerinin ardından ertelediği eylem programını dün başlattı. TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalara üye kamu işçileri, mesai sonrasında işyerlerini terk etmedi, sabaha kadar işyerlerinde kaldılar. TÜRKİŞ henüz bir grev kararı açıklamasa da 17 Temmuz’da tüm üye kamu işçileri bir günlüğüne iş bırakacak. Cumhuriyet’e konuşan Demiryol-İş Sendikası Haydarpaşa Şube Başkanı Selahattin Çelimli, temel sorunlardan birinin, çalışanlar arasındaki ücret dengesizliği olduğunu belirtti. “Memur statüsündeki çalışanla, aynı eğitim düzeyine sahip ve aynı emeği veren kamu işçisi arasında 20 bin lira fark olmamalı” diyen Çelimli, ücret eşitlemesi üzerine en az yüzde 40 zam yapılması gerektiğini söyledi. Çelimli,” Devlet Demir Yolları zarar etmiyor, kâr ediyor. Bu kârda emeği olan bizler, ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz. Pandemide herkes durdu biz durmadık. Pastadan payımızı alamıyoruz. Bütçeyi özel sektöre dağıtma peşindeler. Oysa daha fazla kazanmak için kamu hizmetine ve personeline yatırım yapmalılar. Şu durumda verilen zammı ertesi günü vergilerle faturalarla geri alıyorlar” ifadelerini kullandı.İşsizlik Sigortası Fonu gelirlerinin, İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 48. maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen amaçlar için kullanılacak oranının artırılmasına ilişkin cumhurbaşkanı kararı, dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre yasada yüzde 30 olarak belirlenen bu kullanım oranı, 2025 yılı için 2024 gelirlerinin yüzde 50’si olarak uygulanacak. Yasadaki ilgili fıkra; çalışanların vasıflarını yükselterek işsizlik riskini azaltmak ve teknolojik gelişmeler nedeniyle işsiz kalması beklenenlerin başka alanlara yönlendirilmesini sağlamak, danışmanlık hizmeti almak gibi amaçları içeriyor.